Kâğıttan Hayatlar Film Yorumu

Yayınlanmadan aylar önce adından söz ettiren Çağatay Ulusoy’un başrolünde rol aldığı Kâğıttan Hayatlar filmi 12 Mart’ta yayınlandı. Yayınlanmasının ardından henüz 24 saat geçmeden yayınlandığı dijital platformda Türkiye’de en çok izlenen yapım oldu. Biz de sizler için filme bir göz attık. Gelin birlikte yorumlayalım.
Tür: Dram
Orijinal Dil: Türkçe
Yönetmen: Can Ülkay
Üretici: Onur Güvenatam
Yazar: Ercan Mehmet Erdem
Yayın Tarihi (Akış): 12 Mart 2021
Filmin Süresi: 1s 36dk
Kâğıttan Hayatlar Genel bakış
“Annen yok, kimsen yok”
Birey yaşamın anlamını ancak bir ekip içinde sorumluluk alarak bulur… demişti Doğan Cüceloğlu Var Mısın? Kitabında. Kâğıttan Hayatlar filmine ilk baktığımda zihnimde bu cümle yankılandı. Bir insanın ilk ekibi ailesidir. Hayatının ilk ekibinden mahrum kalmış Kâğıttan Hayatlar filminin ana karakteri Mehmet, parçalanmış bir ailede, üvey baba zulmü ile kısa bir çocukluk geçirmiştir. Daha fazla zulme dayanamayan Mehmet çareyi sokaklarda bulmuştur. Kendini sokaklara teslim etmiş, kâğıt toplayan çocuklarla kendine bir ekip kurmuştur. Kurduğu bu ekiple toplumsal sorumluluklarını yerine getirmekten hiç vazgeçmemiş, iyi niyetini hiç kaybetmemiştir.
Mehmet İyileşecek Mi?
Kâğıttan Hayatlar filminin ana karakteri Mehmet (Çağatay Ulusoy) yaşadığı fiziksel ve ruhsal savaş içerisinde yavaş yavaş tükenmektedir. Kendini sokaklara teslim ettiğinde onu bulan ve yanında yetiştiren Tahsin babası (Turgay Tanülkü) onu oğlu gibi seviyordur ancak onun bu sevgisi bile Mehmet’i yaşadığı çöküntüden kurtaramıyor, yol gösteremiyordu. Onu her düştüğünde yerden kaldıran Gonzi (Ersin Arıcı) bile artık ona yardım edemiyordu. Belki de Mehmet’e yeniden yaşama şevki veren çocuk kahramanımız Ali (Emir Ali Doğrul) onu iyileştirebilecektir.
Kâğıttan Hayatlar Yönetmeni Can Ülkay
Dürüst olmak gerekirse Ayla, Müslüm, Türk İşi Dondurma filmlerinin yönetmeni Can Ülkay’ın en sevdiğim filmi Kâğıttan Hayatlar oldu. Prodüksiyonuyla harikalar yarattığı Ayla ve Müslüm filmleri hikâye olarak bana hep yüzeysel gelmiştir. Ancak bu kez filmde çok derine inmiş, yazdığı hikâyede arkada kalan psikolojiye muhteşem bir bakış getirmiştir. Filminde bütün dikkati sokak çocuklarına, sokakta çöp toplayan insanlara vermiştir. Her gün onlarcasıyla karşılaştığımız bazen fark etmeden yanlarından geçip gittiğimiz o insanlara ayna tutmuştur.
Bir film farkındalık yaratabilmişse başarılıdır. Bu film benim gözümde bu yılın en başarılı filmi olabilecek düzeyde. Duygu Saydam hanımefendiye bu güzel yazısı için teşekkürü bir borç biliriz değerli Shall We? Ahalisi
Bence başarılı bir çalışma olmuş
Güzel yazı olmuş. İlk fırsatta izlenecekler listesine ekliyorum
Daha izleme fırsatım olmadı ama beklediğim bir filmdi. Bilgilendirme için teşekkür ederiz harika bir anlatım olmuş
Filmi henüz izlemedim ancak yazıyla birlikte merakım iyice arttı. Yazarımızın kalemine sağlık (:
çok güzel bir anlatım olmuş tebrikler
İzledim ve çok beğendim